28 Mart 2024 Perşembe

Babacık

Sesini çıkarmadan arkana yaslan diye komut verdi. Arkası son derece rahatsız şekilde sırtıma batan eski tip, ahşap ve gıcırdayan bir sandalyede oturuyordum. Dışarıdan bir araya geçti, sokaktan bir köpek havladı.

Ne yapacaksın bana?

Sanki tanrının her günü fetiş partilerinde seks objesi olarak görev alıyordum.

Görürsün dedi rakı kokan nefesiyle. 

Boynumdan lacivert ve altın renkli çizgileri olan kravatımı söküp arkama geçti ve ellerimi arkamda birleştirip kravatla ellerimi bağladı. Tedirginlikle kıpırdandım.

Elime kravatın bir ucunu sıkıştırdı, çek bakalım.

Çektiğimde düğüm çözüldü ve bileklerim serbest kaldı.

Kendini yanımda güvende hissetmeni isterim.

Denerim. Gülümsedim.

Sessizce önüme geçti ve sabah ilk kez giydiğim yarı parlak, siyah renkli ve mavi bağcıklı ayakkabılarımı çözmeye başladı. Seni hep ayakkabılarınla beğendim, eğer izin vereceğini bilseydim üstlerine boşalmak isterdim.

Ayağımı geri çekmeye yeltendim, merak etme, şaka yapıyorum, sadece seni sağacağım bugün.

Sırtımı dikleştirdim. Sağacağım derken?

Dölünü. Ayak üstü.

Bu biraz garip geldi bana dedim.

Çok konuşuyorsun dedi.

Ayağa kalkıp gömleğinin yakasını çözdü ve beyaz gömleğinin üst düğmeleri arasından göğüs kılları göründü. Boynunda parıldayan altın madalyonu içimi gıcıkladı, uyarılmaya başladım.

Karşımda striptriz yapıyordu, önce gömleğini çıkardı, üzerinde beyaz atletiyle kaldı. Sonra kotunun önünü çözüp dizlerine kadar indirdi, siyah, dar kesim ve kalkınca iyice belirginleşmiş erkekliğini dışarda bırakan kilodunu sıyırıp kucağıma oturdu.

Hoşgeldin dünyama babacık.

Babacık?

Cevap olarak dudaklarıma yapıştı. Rakı kokulu nefesi boğazımdan aşağı doğru nemli bir şekilde kaydı.

Babacık kaldırmış. Elleriyle kumaş pantolonumun üzerinde dolaşıp sırt tarafımdan, kemerimin üzerinden kalçalarıma girdi. Babacık dar mı?

Öpüşmekten fırsat bulup nefesimi bırakırken evet diyebildim.

Babacığı genişletmek istiyorum.

Kucağımdan kalktı ve hareketlerine soft erotik bir kıvam katarak pantolonumun önünü çözmeye başladı. Sertleşmiş erkekliğim beyaz kilodumla birlikte gri pantolonumdan fırladı.

Pantolonum parçalarımdan sarkarken önü açılmış gömleğimin üzerinden göğüslerimin arasını koklaya koklaya göbeğime, oradan da kilodumu gerginleştirmiş erkekliğime gelip dişleriyle kilodumu sıyırdı ve sıcacık, rakı ile demlenmiş ağzının içine aldı komple.

Erkekliğimi çevreleyen ılık haz dalgası beynimin içinde dönüyordu. Bazen bir lolipopu yalar gibi yavaş ve usulca, bazen de etine saldıran bir kedi gibi bencil, kibirli hoyrat ve hızlıydı. Taşaklarım yukarı çekilip kasılmalarım arttığında bir anlığına yukarı doğru döndü ve göz göze geldik. Kalın kaşları altında  parıldayan bir çift siyah göze bakıyordum.

Yerinden kalkıp doğruldu, seni pantolonunun içine boşaltıp bütün gün öyle durmanı istiyorum.

Neden bundan böylesine hırpani bir zevk alıyorum?

Tekrar ağzına aldı boşalmak üzere olan erkekliğimi. Geliyorsun babacık, gel babacık, attır babacık, dölünü istiyorum babacık.

Kendi beyaz kilodumun üstüne ellerim arkamdan bağlı olduğu halde iki büklüm boşalırken daha ne kadar ileri gidebilirim diye düşündüyordum ve o yollara hazır olmaktan korkuyordum...

0 Comments:

Yorum Gönder